sekersiz turk kahvesi
Bu testi (erkekler için) yaptırmak için devlet hastasinde hangi birimden randevu alıyoruz? Üroloji mi? Randevu aldığımız gün test yapılıyor mu? Teşekkür ederim şimdiden.
Bu testi (erkekler için) yaptırmak için devlet hastasinde hangi birimden randevu alıyoruz? Üroloji mi? Randevu aldığımız gün test yapılıyor mu? Teşekkür ederim şimdiden.
0
Tek bir cinsel hastalık testi yok, farklı hastalıklar için farklı testler yapılıyor. Ama enfeksiyon hastalıklarına gidip cinsel hastalık taraması yaptırmak istiyorum dersen çoğuna bakarlar, aynı gün kan verirsin.
Ama kandan olacağından örneğin hpv taranmaz, gonore falan da öyle. O yüzden özellikle bir şikayetin varsa, akıntı vs için ürologa, ciltle alakalı sorunlar için dermologa başvurmak uygun olur.
Ama kandan olacağından örneğin hpv taranmaz, gonore falan da öyle. O yüzden özellikle bir şikayetin varsa, akıntı vs için ürologa, ciltle alakalı sorunlar için dermologa başvurmak uygun olur.
0
Ben ürolojiden randevu aldığımda yapılan testlerde cinsel hastalıklara da bakmışlardı
0
hadi ya la
Öğretmen ataması için tercih yapıyorum, İstanbul'da birçok ilçe açılmış.- Arnavutköy- Avcılar- Bağcılar- Bahçelievler- Başakşehir- Bayrampaşa- Beylikdüzü- Çatalca- Esenler- Esenyurt- Fatih- Gaziosmanpaşa- Güngören- Kağıthane- Küçükçekmece- Sancaktepe- Silivri- Sultanbeyli- Sultangazi- Tuzla- Zeytinb
Öğretmen ataması için tercih yapıyorum, İstanbul'da birçok ilçe açılmış.
- Arnavutköy
- Avcılar
- Bağcılar
- Bahçelievler
- Başakşehir
- Bayrampaşa
- Beylikdüzü
- Çatalca
- Esenler
- Esenyurt
- Fatih
- Gaziosmanpaşa
- Güngören
- Kağıthane
- Küçükçekmece
- Sancaktepe
- Silivri
- Sultanbeyli
- Sultangazi
- Tuzla
- Zeytinburnu
İlla atanayım demiyorum, atanamazsam başka planlarım da var. Bu yerler dışındaki seçenekler genelde doğu illeri, açıkçası oralara gitmeyi tercih etmiyorum, İzmir'de yaşıyorum. Yaptığım iş daha güvenceli olacaksa İstanbul'un merkezi olmayan, can güvenliğimin çok tehlikede olmadığı bir semtte yaşayabilirim.
Bu durumda hangi ilçeleri üste yazmamı önerirsiniz?
* İngilizce öğretmeni, 28/e, kız arkadaşım da MEB'de öğretmen, ileride evlenip birlikte yaşama planımız var.
- Arnavutköy
- Avcılar
- Bağcılar
- Bahçelievler
- Başakşehir
- Bayrampaşa
- Beylikdüzü
- Çatalca
- Esenler
- Esenyurt
- Fatih
- Gaziosmanpaşa
- Güngören
- Kağıthane
- Küçükçekmece
- Sancaktepe
- Silivri
- Sultanbeyli
- Sultangazi
- Tuzla
- Zeytinburnu
İlla atanayım demiyorum, atanamazsam başka planlarım da var. Bu yerler dışındaki seçenekler genelde doğu illeri, açıkçası oralara gitmeyi tercih etmiyorum, İzmir'de yaşıyorum. Yaptığım iş daha güvenceli olacaksa İstanbul'un merkezi olmayan, can güvenliğimin çok tehlikede olmadığı bir semtte yaşayabilirim.
Bu durumda hangi ilçeleri üste yazmamı önerirsiniz?
* İngilizce öğretmeni, 28/e, kız arkadaşım da MEB'de öğretmen, ileride evlenip birlikte yaşama planımız var.
0
ben ilk etapta kağıthane, sonrasında zeytinburnunu seçerdim.
tuzla da sessiz sakin bir yer aslında marmarayla merkeze bağlanabilirsin ama ilk iki seçenek daha uygun bence.
tuzla da sessiz sakin bir yer aslında marmarayla merkeze bağlanabilirsin ama ilk iki seçenek daha uygun bence.
0
Bu liste içinde en merkezi yerler Fatih, Bahçelievler ve Zeytinburnu gibi duruyor. Özellikle Zeytinburnu son yıllarda tam bir ulaşım ağı merkezi oldu. Nezih bir semt sayılmaz ama konumu her yere çok yakın artık.
0
bütün ilçeleri yazmışsınız zaten :D
ne beklediğinize göre değişir bu liste. sessizlik mi arıyorsunuz, kiram ucuz mu olsun diyorsunuz vs vs. daha detayla sıralama yapabilirim. bir de ilçelerin neresi olduğu da mühim. bağcıların, zb'nin yaşanacak yerleri var, yaşanmayacak yerleri var.
ne beklediğinize göre değişir bu liste. sessizlik mi arıyorsunuz, kiram ucuz mu olsun diyorsunuz vs vs. daha detayla sıralama yapabilirim. bir de ilçelerin neresi olduğu da mühim. bağcıların, zb'nin yaşanacak yerleri var, yaşanmayacak yerleri var.
0
nerde oturacağın da önemli.. önce ona karar ver derim kiralara vs. bak. yoksa günde 2 saat gidiş 2 saat geliş yol ızdırap olur. aynı ilçede hem çalışıp hem oturmak çok güzel bi nimet olur.. bu yüzden de kirasını karşılayamacağın yerleri yazma derim.. listedeki bazı ilçelerde ortalama kiralar bir öğretmen maaşı seviyesinde çünkü
0
şöyle bir örnek vereyim
Sancaktepe'de semt kötü ama kiralar uygundur.
Bahçelievler'de semt iyidir ama kiralar pahalıdır ve ev bulmak zordur.
Genelde bu tip bir ikilem oluyor. Çözümü ise ev iş arasının uzak olması oluyor.
Sancaktepe'de semt kötü ama kiralar uygundur.
Bahçelievler'de semt iyidir ama kiralar pahalıdır ve ev bulmak zordur.
Genelde bu tip bir ikilem oluyor. Çözümü ise ev iş arasının uzak olması oluyor.
0
İstanbul'un Doğu illerinin yanı sıra öğretmenler tarafından tercih edilmez bir yer oluşunun nedeni İstanbul'daki hayat pahalılığıdır. Kiraların çok yüksek, ulaşımın meşakkatli olduğu bir şehirdir İstanbul. Pazardaki fiyatlar bile İzmir'in 1,5 - 2 katıdır.
Öncelikle tercih edeceğiniz semtte kiralık ev var mıdır ve kiralar ne kadardır ona bakmalısınız. İstanbul'da ulaşım konusu, Taşrada yaşayan insanın tahayyül edemeyeceği bir konudur.
Bir arkadaş Fatih'in adını telaffuz etmiş. Orada kümes kiraları 2000den başlıyor.
Sahibinden.com da o saydığın semtlerin tamamının kiralık fiyatlarını tarayarak işe başlamanı tavsiye ederim.
Öncelikle tercih edeceğiniz semtte kiralık ev var mıdır ve kiralar ne kadardır ona bakmalısınız. İstanbul'da ulaşım konusu, Taşrada yaşayan insanın tahayyül edemeyeceği bir konudur.
Bir arkadaş Fatih'in adını telaffuz etmiş. Orada kümes kiraları 2000den başlıyor.
Sahibinden.com da o saydığın semtlerin tamamının kiralık fiyatlarını tarayarak işe başlamanı tavsiye ederim.
0
bence bu ilçeler arasındaki en güzel ilçe bahçelievler.
güngören'deki bir okulda çalışmaktansa bahçelievler'deki bir okulda çalışmayı tercih ederdim ben.
bahçelievler kiraları pahalı gelirse güngören'de vs. oturulabilir. hem ucuz hem yakın.
ayrıca metrobüsle şehir merkezine de ulaşım kolay.
güngören'deki bir okulda çalışmaktansa bahçelievler'deki bir okulda çalışmayı tercih ederdim ben.
bahçelievler kiraları pahalı gelirse güngören'de vs. oturulabilir. hem ucuz hem yakın.
ayrıca metrobüsle şehir merkezine de ulaşım kolay.
0
ben olsam silivri ya da tuzla gibi uç semtleri seçerim. ya da varsa şile. kiralar daha düşük olur hem. öğretmen maaşıyla fatih vs çok büyük dert. ev bulsan bile eski evler olacak hep deprem riski malum
0
Çatalca, Tuzla, Silivri pek İstanbul sayılmaz.
Tier 1: Kağıthane, Zeytinburnu, Fatih
Tier 2: Bahçelievler, Avcılar
Geri kalanlar çılgın yerler. Yani çalışmaya git neyse de oturmak için ı ıh.
Tier 1: Kağıthane, Zeytinburnu, Fatih
Tier 2: Bahçelievler, Avcılar
Geri kalanlar çılgın yerler. Yani çalışmaya git neyse de oturmak için ı ıh.
0
Bahçelievler'de oturup Kadıköy Beşiktaş'a gitmeye üşenirsin, güzel muhitleri olsa da gerçek İstanbul'a uzak bir ilçe. Fatih yakın ama keşmekeş ve deprem riski yüksek, yeni bina az. Kâğıthane'de ise yeni evler daha çok ve yeni metro hattı ile çok yakın hale geldi.
0
kadıköy, beşiktaş, maltepe gibi direkt genelleme yapılıp seçilebilecek bir ilçe yok bu listede. merkezi boğaz dersek hemen hemen bu ilçelerin hepsi merkezi değil. hatta Tuzla'dan Silivri'ye gitmek ile İzmir'e gitmek trafik zamanında kapışır:) Silivri, Çatalca falan bunların istanbul ile alakası yok zaten. Avcılar, Esenyurt asla tercih edilmeyecek yerler. Diğer ilçelerin ise oturulacak yeri var oturulmayacak yeri var. örneğin Sancaktepe bir sürü yeni proje var ancak araç şart mesela. Kağıthane'de oturan arkadaşlarım var memnunlar, Tuzla da biraz uzak ama bana şirin geliyor. hem havaalanına yakın sayılır hem de karayolu ile izmir'e yakın.
0
bazı ilçelerin semtleri arasında çok var.
mesela bahçelievler için konuşursak yayla falan güzeldir ama şirinevler çevresi pek iyi sayılmaz.
aynı şekilde güngören için de; merter iyi sayılır(gerçi eskisi kadar güzel sayılmaz da yine idare eder) ama diğer yerleri aynı değil.
mesela bahçelievler için konuşursak yayla falan güzeldir ama şirinevler çevresi pek iyi sayılmaz.
aynı şekilde güngören için de; merter iyi sayılır(gerçi eskisi kadar güzel sayılmaz da yine idare eder) ama diğer yerleri aynı değil.
0
Silivri, Tuzla İstanbul'da değil denmiş, tam da bu yüzden ilk tercihim olurdu. Silivri gibi kendi halinde bir sahil kentinde, nispeten daha ucuza sakin bir hayat yaşamak varken, istanbul'un göç almaktan nevri dönmüş, üst üste ve ahır gibi evlere dünyanın parasının istendiği, her gün korkunç bir trafik ve insan deniziyle boğuştuğunuz bir semtinde yaşamak bana çılgınlık gibi geliyor.
Yukarıdaki semtlerin çok büyük bir kısmı istanbul'un getto'su. İçlerindeki semtlerin yaşanılabilir bölgeleri ise korkunç pahalı. Geri kalan yerlerini ise getto'nun arka mahalleleri olarak düşünebilirsiniz. Tüm hayat enerjinizi işten eve dönerken yolda bırakırsınız. Hele izmir gibi görece daha rahat ve sakin bir yerden geliyorsanız sizi iki kat etkiler.
Şehrin en civcivli yerlerinin bile bir cazibesi yok artık. Kadıköy'de Beşiktaş'ta bir biraya 50-60 TL vermek için buralara şehrin farklı köşelerinden eğlenmeye gelmeye değmez.
Silivri, İstanbul'un Trakya'ya doğru dışında bir semt. Haftasonu arabaya atlayıp tüm o istanbul trafiğinden uzak olduğun için Tekirdağ, Kırklareli gibi kamp, bisiklet, yamaç paraşütü vs gibi aktiviteleri yapabileceğin yerlere maks 2 saatte ulaşabilirsin. Bu yüzden ben olsam İstanbul'dan ne kadar uzak o kadar iyi diye bakar, diğer semtlere bulaşmazdım.
Yukarıdaki semtlerin çok büyük bir kısmı istanbul'un getto'su. İçlerindeki semtlerin yaşanılabilir bölgeleri ise korkunç pahalı. Geri kalan yerlerini ise getto'nun arka mahalleleri olarak düşünebilirsiniz. Tüm hayat enerjinizi işten eve dönerken yolda bırakırsınız. Hele izmir gibi görece daha rahat ve sakin bir yerden geliyorsanız sizi iki kat etkiler.
Şehrin en civcivli yerlerinin bile bir cazibesi yok artık. Kadıköy'de Beşiktaş'ta bir biraya 50-60 TL vermek için buralara şehrin farklı köşelerinden eğlenmeye gelmeye değmez.
Silivri, İstanbul'un Trakya'ya doğru dışında bir semt. Haftasonu arabaya atlayıp tüm o istanbul trafiğinden uzak olduğun için Tekirdağ, Kırklareli gibi kamp, bisiklet, yamaç paraşütü vs gibi aktiviteleri yapabileceğin yerlere maks 2 saatte ulaşabilirsin. Bu yüzden ben olsam İstanbul'dan ne kadar uzak o kadar iyi diye bakar, diğer semtlere bulaşmazdım.
0
yaşın ve yaşama tarzın ve branşın da önemli.
matematikçiysen özel ders verme imkanın var bu yüden daha merkezi yerler olabilir ama böyle bir işe girmeyeceksen fatih, zeytinburnu ve beşiktaş gibi yerlerden uzak dururdum.
Beylikdüzü yazardım ev kirası uygun taksime gitsen metrobüs ve metro ile ulaşırsın veya kartal civarına giderdim metro marmaray ile kadıköye gidersin.
beşiktaşta 30 yıllık ev kirasına şehrin çeperlerinde gayet iyi evler tutabilirsin.
ben olsam bahçeşehir, kartal ve beylikdüzü metrobüse yakın yerlerden evlere bakarım.
matematikçiysen özel ders verme imkanın var bu yüden daha merkezi yerler olabilir ama böyle bir işe girmeyeceksen fatih, zeytinburnu ve beşiktaş gibi yerlerden uzak dururdum.
Beylikdüzü yazardım ev kirası uygun taksime gitsen metrobüs ve metro ile ulaşırsın veya kartal civarına giderdim metro marmaray ile kadıköye gidersin.
beşiktaşta 30 yıllık ev kirasına şehrin çeperlerinde gayet iyi evler tutabilirsin.
ben olsam bahçeşehir, kartal ve beylikdüzü metrobüse yakın yerlerden evlere bakarım.
0
ucuz bir çözüm olmaz ama Tuzla'nin sahile yakın yerlerinde yaşayabilirsiniz. dolayısıyla tuzlayı öneririm hem uzak diye çok fazla tercih eden de olmayabilir.
0
kriterleriniz ne? evli misiniz bekar mı?
mesela sancaktepe evli cocuklu bir çift için daha iyi iken. avcılar, fatih, bahçelievler bekar biri için daha iyi olabilir.
kriter fiyatların uygun olması ise tuzla, silivri gibi yerler öne çıkar.
mesela sancaktepe evli cocuklu bir çift için daha iyi iken. avcılar, fatih, bahçelievler bekar biri için daha iyi olabilir.
kriter fiyatların uygun olması ise tuzla, silivri gibi yerler öne çıkar.
0
Bahçelievler'de yaşadım kiralar şimdi öğretmen maaşına denk gelir, evler çok bitişik merkezi olması avantaj sayılır ama Avrupa yakası olması benim için dezavantaj. Anadolu yakası tercih etmekte fayda var daha sakin ve kiraların nispeten daha uygun olduğu yerler mevcut kiralar düşük diye profil düşer diye düşünme uygun yerler bulunur, şehirlerarası otobüs çıkışları daha kısa sürüyor Esenler'i baz alıyorum, Sabiha Gökçen'e ulaşım kolay kısacası ben şahsen Avrupa'yı tercih etmem çok karışık, kalabalık ve pahalı.
0
sekersiz turk kahvesi
Merhaba arkadaşlar,Yakında yurt dışına gideceğim. Elimde belli bir miktar döviz var ve bunu gideceğim ülkenin para birimine (Euro) çevirmek istiyorum. Bu işlemi Dolardan TL'ye ve sonra TL'den Euro'ya çevirmek gibi bir yöntem izleyince kayıp biraz fazla oluyor. Doğrudan Dolar'dan Euro'ya çevirmenin b
Merhaba arkadaşlar,
Yakında yurt dışına gideceğim. Elimde belli bir miktar döviz var ve bunu gideceğim ülkenin para birimine (Euro) çevirmek istiyorum. Bu işlemi Dolardan TL'ye ve sonra TL'den Euro'ya çevirmek gibi bir yöntem izleyince kayıp biraz fazla oluyor. Doğrudan Dolar'dan Euro'ya çevirmenin bir yöntemi var mıdır?
Yakında yurt dışına gideceğim. Elimde belli bir miktar döviz var ve bunu gideceğim ülkenin para birimine (Euro) çevirmek istiyorum. Bu işlemi Dolardan TL'ye ve sonra TL'den Euro'ya çevirmek gibi bir yöntem izleyince kayıp biraz fazla oluyor. Doğrudan Dolar'dan Euro'ya çevirmenin bir yöntemi var mıdır?
0
arbitraj olarak araştırın. bankalar yapıyor. online işlemlerden de oluyor.
döviz-tl-döviz yapmayın sakın.
döviz-tl-döviz yapmayın sakın.
0
avianthem
sadece sevdiğim birkaç kişiye vermek için kitap bastırma fikrim var anılarımızı vs. yazıp. böyle hard cover, kuşe kağıt, koleksiyonluk kalitede 4-5 tane kitap nerede bastırılır ve bana maliyeti ne olur?teşekkürler.
sadece sevdiğim birkaç kişiye vermek için kitap bastırma fikrim var anılarımızı vs. yazıp.
böyle hard cover, kuşe kağıt, koleksiyonluk kalitede 4-5 tane kitap nerede bastırılır ve bana maliyeti ne olur?
teşekkürler.
böyle hard cover, kuşe kağıt, koleksiyonluk kalitede 4-5 tane kitap nerede bastırılır ve bana maliyeti ne olur?
teşekkürler.
0
Kaç sayfa , ebat ne bunlar önemli , nasıl cilt istediğiniz falan da fiyatı değiştirir .
Dijital copy center lardan fiyat alabilirsiniz .
Dijital copy center lardan fiyat alabilirsiniz .
0
İstediğiniz kitap türünü matbaalar basabiliyor. Sanırım dijital baskı yapan yerlerde böyle bir olanak yok. Onlar en fazla Amerikan cilt yapabilir ki, hiç tavsiye etmem. İki gün sonra elinizde kalır kitap.
Matbaalar konusunda da şöyle bir problem var: Ne yazık ki, size 4-5 tane basmazlar. En azından 500'lü falan seriler basabilirler. Tanıdık bir matbaa yoksa, paraya kıyıp böyle yapmaktan başka çare yok.
Matbaalar konusunda da şöyle bir problem var: Ne yazık ki, size 4-5 tane basmazlar. En azından 500'lü falan seriler basabilirler. Tanıdık bir matbaa yoksa, paraya kıyıp böyle yapmaktan başka çare yok.
0
sekersiz turk kahvesi
Merhaba arkadaşlar,Başlıktaki soru hakkında bilgisi olan var mı? Ben başvuru yapalı 3 ayı geçti hala bir ses yok. Telefonlara çıkmıyor ilgili kişiler. Yalnızca maile cevap veriyorlar. Onda da söyledikleri tek şey, hâlâ komisyon incelemesinde olduğu. Denklik sürecinin ne denli saçma ve ideolojik oldu
Merhaba arkadaşlar,
Başlıktaki soru hakkında bilgisi olan var mı? Ben başvuru yapalı 3 ayı geçti hala bir ses yok. Telefonlara çıkmıyor ilgili kişiler. Yalnızca maile cevap veriyorlar. Onda da söyledikleri tek şey, hâlâ komisyon incelemesinde olduğu. Denklik sürecinin ne denli saçma ve ideolojik olduğu sorgulamasını bir kenara bırakıyorum da, bu işin ortalama bir süresi var mıdır?
Başlıktaki soru hakkında bilgisi olan var mı? Ben başvuru yapalı 3 ayı geçti hala bir ses yok. Telefonlara çıkmıyor ilgili kişiler. Yalnızca maile cevap veriyorlar. Onda da söyledikleri tek şey, hâlâ komisyon incelemesinde olduğu. Denklik sürecinin ne denli saçma ve ideolojik olduğu sorgulamasını bir kenara bırakıyorum da, bu işin ortalama bir süresi var mıdır?
0
şanslıysan 2 ay, benden ek belge istedikleri için 4 ay kadar sürmüştü. Covid'den dolayı işler aksadıysa daha uzun sürüyor da olabilir.
(edit: benimki masterdı. Doktora'da tez vs. daha detaylı olacağından, çok daha uzun sürüyor da olabilir)
(edit: benimki masterdı. Doktora'da tez vs. daha detaylı olacağından, çok daha uzun sürüyor da olabilir)
0
Teşekkür ederim. Benden ek belge de istenmedi. Denklik tanımlama sürecinin yurtdışı ayağının bittiğini biliyorum. Hem okulumdan, hem de yurtdışı elçilikten onay geldiğinin bilgisini aldım. Ancak aylardır tez Üniversiteler Arası Kurul'un masasında yatıyor.
0
Yurtdışı okuldan gönderilen belgenin ulaştığından emin misiniz? Kaybolduğunda bilgilendirme yapmıyorlar. O belge ulaştıktan sonra bir aydan kısa sürmüştü benimki. Tüm süreç de 1.5 ay civarı sürdü. Yalnız bu COVID'in hemen öncesiydi. Şimdi daha az aralıklarla toplanıyor olabilirler.
0
northern eagle
Yüksek lisans tezinin giriş aşamasında, tez yazım kılavuzlarında yazmayıp da gene de bana artı bir kredi sağlayabilecek, dikkat etmemi veya eklememi tavsiye edebileceğiniz şeyler var mı?Bu arada konu olarak da bilişim başlığı altındaki bir konu üzerine, sosyal bilimler yaklaşımları üzerinden bir tez
Yüksek lisans tezinin giriş aşamasında, tez yazım kılavuzlarında yazmayıp da gene de bana artı bir kredi sağlayabilecek, dikkat etmemi veya eklememi tavsiye edebileceğiniz şeyler var mı?
Bu arada konu olarak da bilişim başlığı altındaki bir konu üzerine, sosyal bilimler yaklaşımları üzerinden bir tez.
Bu arada konu olarak da bilişim başlığı altındaki bir konu üzerine, sosyal bilimler yaklaşımları üzerinden bir tez.
0
Tez yazım kılavuzları teknik detayları içeren dokümanlar. Siz giriş kısmına ne yazmayı planlıyorsunuz ki? Bir de "artı bir kredi"den kastınız nedir? Siz tezinizin içeriğini dilediğiniz gibi tasarlayabilirsiniz. Tez yazım kılavuzlarının buna dair söyleyebileceği bir söz yoktur. Onlar sadece sayfa marjinlerini, başlık boyutlarını vs. belirten teknik belgelerdir. Daha açık ifade ederseniz sorunuzu belki yardımcı olabilirim.
0
sekersiz turk kahvesi
Merhaba arkadaşlar,2008 model Mazda 6 marka bir araç kullanıyorum. Son 1 aydır aracın garip bir huyu ortaya çıktı. Sabah aracı çalıştırıp takriben yarım saat sürüp istediğim yere gidiyorum. Aracın kontağını kapatıp, diyelim ki 5 dakika sonra yeniden çalıştırmak istediğimde araç çalışmıyor. Anahtarı
Merhaba arkadaşlar,
2008 model Mazda 6 marka bir araç kullanıyorum. Son 1 aydır aracın garip bir huyu ortaya çıktı. Sabah aracı çalıştırıp takriben yarım saat sürüp istediğim yere gidiyorum. Aracın kontağını kapatıp, diyelim ki 5 dakika sonra yeniden çalıştırmak istediğimde araç çalışmıyor. Anahtarı çevirdiğimde gösterge ışıkları yanıyor (arıza belirtisi yok), ancak hiçbir şekilde marş sesi gelmiyor. Yani bitmiş bir akü durumu da yok. Sonra takriben 30 dakika falan bekleyip yeniden anahtarı çevirdiğimde araç çalışıyor. Kısaca özetlemek gerekirse durum şöyle:
Araç, motoru ısındıktan sonra stop ettirildiğinde tekrar çalışmıyor. Ancak, bunu her zaman yapmıyor. Yani motor her ısındığında aracı durdurup yeniden çalıştırınca bu sorunu yaşıyor değilim.
Aracı tamirciye götürdüm. Durumu anlattım. Tek yapabilecekleri şeyin aracı test etmek olduğunu söylediler. Aracı bir gün tamircide bıraktım. Bu süre zarfında aracın motorunu ısıtıp çalıştırmayı denemişler birçok kez. Ancak her seferinde araç sorunsuz çalışmış. Kısacası, hiçbir şey tespit edemediler ve aracı öylece geri almak zorunda kaldım.
Aracın aküsü iyi durumda. Kömürle ilgili bir şeyler okudum internette; ancak tamircide bana aracın 4 adet bağımsız kömür birimi olduğunu ve meselenin kömürle ilgili olmadığını söylediler.
Tamirciye sormadığım ama sonradan aklıma gelen bir senaryo daha var: Bu araca benzini yaklaşık 70 gün önce almıştım. Ağustos ayının sonunda depoyu fullemiştim. Pandemi nedeniyle işe güce gitmediğim için bu süre zarfında hiç benzin almadım. Yaşadığım yer ABD'nin bir güney eyaleti. Ağustos ayında havalar feci sıcak oluyor burada. Yani çok sıcak havada depoyu fullemiş, havaların soğumaya başladığı Ekim ayında bu çalışmama sorunu ile karşılaşmıştım. Acaba diyorum benzinin depoda çok beklemesi ve sıcak-soğuk hava geçişini olduğu gibi depoda yemiş olması, aracın yakıt pompasında bir soruna yol açmış olabilir mi? Bu ihtimali düşünerek 1 hafta kadar önce yarıya kadarı dolu olan depoya tekrar benzip alıp fulledim. Şimdilerde tekrar o sorunu yapacak mı bilmiyorum.
Bir fikri ya da önerisi olan var mıdır? Şimdiden teşekkür ederim.
2008 model Mazda 6 marka bir araç kullanıyorum. Son 1 aydır aracın garip bir huyu ortaya çıktı. Sabah aracı çalıştırıp takriben yarım saat sürüp istediğim yere gidiyorum. Aracın kontağını kapatıp, diyelim ki 5 dakika sonra yeniden çalıştırmak istediğimde araç çalışmıyor. Anahtarı çevirdiğimde gösterge ışıkları yanıyor (arıza belirtisi yok), ancak hiçbir şekilde marş sesi gelmiyor. Yani bitmiş bir akü durumu da yok. Sonra takriben 30 dakika falan bekleyip yeniden anahtarı çevirdiğimde araç çalışıyor. Kısaca özetlemek gerekirse durum şöyle:
Araç, motoru ısındıktan sonra stop ettirildiğinde tekrar çalışmıyor. Ancak, bunu her zaman yapmıyor. Yani motor her ısındığında aracı durdurup yeniden çalıştırınca bu sorunu yaşıyor değilim.
Aracı tamirciye götürdüm. Durumu anlattım. Tek yapabilecekleri şeyin aracı test etmek olduğunu söylediler. Aracı bir gün tamircide bıraktım. Bu süre zarfında aracın motorunu ısıtıp çalıştırmayı denemişler birçok kez. Ancak her seferinde araç sorunsuz çalışmış. Kısacası, hiçbir şey tespit edemediler ve aracı öylece geri almak zorunda kaldım.
Aracın aküsü iyi durumda. Kömürle ilgili bir şeyler okudum internette; ancak tamircide bana aracın 4 adet bağımsız kömür birimi olduğunu ve meselenin kömürle ilgili olmadığını söylediler.
Tamirciye sormadığım ama sonradan aklıma gelen bir senaryo daha var: Bu araca benzini yaklaşık 70 gün önce almıştım. Ağustos ayının sonunda depoyu fullemiştim. Pandemi nedeniyle işe güce gitmediğim için bu süre zarfında hiç benzin almadım. Yaşadığım yer ABD'nin bir güney eyaleti. Ağustos ayında havalar feci sıcak oluyor burada. Yani çok sıcak havada depoyu fullemiş, havaların soğumaya başladığı Ekim ayında bu çalışmama sorunu ile karşılaşmıştım. Acaba diyorum benzinin depoda çok beklemesi ve sıcak-soğuk hava geçişini olduğu gibi depoda yemiş olması, aracın yakıt pompasında bir soruna yol açmış olabilir mi? Bu ihtimali düşünerek 1 hafta kadar önce yarıya kadarı dolu olan depoya tekrar benzip alıp fulledim. Şimdilerde tekrar o sorunu yapacak mı bilmiyorum.
Bir fikri ya da önerisi olan var mıdır? Şimdiden teşekkür ederim.
0
krank sensörünü ve marş rölesini kontrol ettirin. ayrca ucuzundan bir obd cihazı alıp araç bu şekilde çalışmadığında herhangi bir arıza kodu veriyor mu buna bakın.
marş motoru hiç dönmüyor dediğinize göre bu konu benzinle alakalı olamaz.
marş motoru hiç dönmüyor dediğinize göre bu konu benzinle alakalı olamaz.
0
Yedek anahtar ile deneyin.
Sigorta tablosuna bakın kararmış falan bir şey var mı?
Arkadaşın dediği gibi marş rölesi alın, araç çalışmayınca değiştirip basın. Çalışırsa sorun odur.
Sigorta tablosuna bakın kararmış falan bir şey var mı?
Arkadaşın dediği gibi marş rölesi alın, araç çalışmayınca değiştirip basın. Çalışırsa sorun odur.
0
eğer böyle diyorsan;
Yaşadığım yer ABD'nin bir güney eyaleti. Ağustos ayında havalar feci sıcak oluyor burada. Yani çok sıcak havada depoyu fullemiş, havaların soğumaya başladığı Ekim ayında bu çalışmama sorunu ile karşılaşmıştım. Acaba diyorum benzinin depoda çok beklemesi ve sıcak-soğuk hava geçişini olduğu gibi depoda yemiş olması, aracın yakıt pompasında bir soruna yol açmış olabilir mi? Bu ihtimali düşünerek 1 hafta kadar önce yarıya kadarı dolu olan depoya tekrar benzip alıp fulledim. Şimdilerde tekrar o sorunu yapacak mı bilmiyorum.
bu problem evap valfinden yapabilir. yakıt deposundaki buharı bir nebze olsun tahliye ediyor. ama çoğu arabada bu valf gidip de aracın çalışmasını engellemez.
Yaşadığım yer ABD'nin bir güney eyaleti. Ağustos ayında havalar feci sıcak oluyor burada. Yani çok sıcak havada depoyu fullemiş, havaların soğumaya başladığı Ekim ayında bu çalışmama sorunu ile karşılaşmıştım. Acaba diyorum benzinin depoda çok beklemesi ve sıcak-soğuk hava geçişini olduğu gibi depoda yemiş olması, aracın yakıt pompasında bir soruna yol açmış olabilir mi? Bu ihtimali düşünerek 1 hafta kadar önce yarıya kadarı dolu olan depoya tekrar benzip alıp fulledim. Şimdilerde tekrar o sorunu yapacak mı bilmiyorum.
bu problem evap valfinden yapabilir. yakıt deposundaki buharı bir nebze olsun tahliye ediyor. ama çoğu arabada bu valf gidip de aracın çalışmasını engellemez.
0
Cevaplar için teşekkür ederim.
Aracı tamirciye götürdüğümde, sigorta tablosuna baktılar. Arıza uyarı verip vermediğini de dediğiniz cihazla kontrol ettiler. Bu kısımlarda sıkıntı yok.
Yedek anahtar meselesi ilginç. Denerim bunu. Ama neden alakası olsun ki, onu anlayamadım? Aracın güvenlik sistemiyle alakalı olabileceğini mi düşünüyorsunuz?
Bu marş rölesi dediğiniz şeyi araştıracağım. Benim kendi başıma değiştirebileceğim bir aparat mı?
Son olarak; bugün arabayı tekrar test ettim. Benzin aldığımdan sonra 3. testim bu. Yine bir sorun çıkarmadı. Garip bir şekilde benzinle bir alakası olabileceğini hâlâ düşünüyorum. Ama cahilce bir varsayımdan öte değil tabi benimkisi.
Aracı tamirciye götürdüğümde, sigorta tablosuna baktılar. Arıza uyarı verip vermediğini de dediğiniz cihazla kontrol ettiler. Bu kısımlarda sıkıntı yok.
Yedek anahtar meselesi ilginç. Denerim bunu. Ama neden alakası olsun ki, onu anlayamadım? Aracın güvenlik sistemiyle alakalı olabileceğini mi düşünüyorsunuz?
Bu marş rölesi dediğiniz şeyi araştıracağım. Benim kendi başıma değiştirebileceğim bir aparat mı?
Son olarak; bugün arabayı tekrar test ettim. Benzin aldığımdan sonra 3. testim bu. Yine bir sorun çıkarmadı. Garip bir şekilde benzinle bir alakası olabileceğini hâlâ düşünüyorum. Ama cahilce bir varsayımdan öte değil tabi benimkisi.
0
barbarbaris
akademik bir dergiye makale yüklemem gerek, manuscript hazır, dergi wiley grubunda, gereklilikleri nasıl hallederim, ne yapmam gerekir, dergiye yüklemeden önce zorunlu bir şekilde ediştlemeye göndermek gerekir. makale referanslarını hangi formatta dergiye göndermeliyim, editing şartları neler, genel
akademik bir dergiye makale yüklemem gerek, manuscript hazır, dergi wiley grubunda, gereklilikleri nasıl hallederim, ne yapmam gerekir, dergiye yüklemeden önce zorunlu bir şekilde ediştlemeye göndermek gerekir. makale referanslarını hangi formatta dergiye göndermeliyim, editing şartları neler, genel olarak daha önce makale yüklemiş ve bana fikir verebilecek kim olursa çok minettar olurum.(git: )
0
Bu sorularin tamaminin cevabinin derginin internet sitesinde instructions for authors gibi bir kisminda olmasi gerekir. Her derginin kurallari farklidir, gondereceginiz derginin ilgili sayfasindan kurallarina gore duzenleyip gondermeniz gerekir.
Ornegin wiley’e ait asagidaki dergide author guidelies bolumu var, derginin bu sekil sayfasini bulup ona gore hareket etmelisiniz
onlinelibrary.wiley.com
Ornegin wiley’e ait asagidaki dergide author guidelies bolumu var, derginin bu sekil sayfasini bulup ona gore hareket etmelisiniz
onlinelibrary.wiley.com
0
gibicibicis'in dediği gibi öncelikle olarak derginin instructions bölümünü okuman gerekiyor. eğer dil olarak makalenin ciddi bir sıkıntısı var veya makale şekil şartlarına hiç uymamışsa (referans, dipnot stili vs.), doğrudan desk rejection yiyebilirsin. o sebeple orada yazanları iyi okumak gerekir. bir de makaleyi submit etmeden önce bir native speaker'a okutmak iyi bir fikir olabilir.
0
sekersiz turk kahvesi
Basit bir soru:"Ben üniversite okuyorum." cümlesinin çevirisi, geniş zamanda mı yapılır, yoksa şimdi zamanda mı?a) I study at the university (or at a university)b) I am studying at the university (or at a university).
Basit bir soru:
"Ben üniversite okuyorum." cümlesinin çevirisi, geniş zamanda mı yapılır, yoksa şimdi zamanda mı?
a) I study at the university (or at a university)
b) I am studying at the university (or at a university).
"Ben üniversite okuyorum." cümlesinin çevirisi, geniş zamanda mı yapılır, yoksa şimdi zamanda mı?
a) I study at the university (or at a university)
b) I am studying at the university (or at a university).
0
geniş
şimdiki zamanı sadece şu an yaptığın işlerde ve geniş zamanda yapıp da şikayetçi olduğun durumlarda kullanabilirsin.
örnek:
"I am singing."
örnek:
"Why are you making me nervous all the time?"
şimdiki zamanı sadece şu an yaptığın işlerde ve geniş zamanda yapıp da şikayetçi olduğun durumlarda kullanabilirsin.
örnek:
"I am singing."
örnek:
"Why are you making me nervous all the time?"
0
ikisi de olur. yukarıda arkadaşın verdiği ikinci örnek... geniş zamanda da yazabilirdi hiç farketmezdi.
şikayet ve şu an gibi bi kuralı hiç duymadım, safsata, uydurma, yalan dolan, ayrıca kandırmaca ve saçmalık.
şikayet ve şu an gibi bi kuralı hiç duymadım, safsata, uydurma, yalan dolan, ayrıca kandırmaca ve saçmalık.
0
2.cisi doğru, çünkü hala süren bir durum, genel bir durum değil. Kafanızda oturması için bu tarz açıklayıcı videolara bakmanızı tavsiye ederim. www.youtube.com 
Ayrıca bu tip konuları Google'da İngilizce aramanızı da tavsiye ederim, bu araştırma kısmı da İngilizcenizi de ilerletiyor.
Ayrıca bu tip konuları Google'da İngilizce aramanızı da tavsiye ederim, bu araştırma kısmı da İngilizcenizi de ilerletiyor.
0
@lesmiserables iyi sallamışsın.
ikisi de olur konsepte göre. hatta bazen I'm reading bile deniyor bizdeki okuyorum gibi.
ikisi de olur konsepte göre. hatta bazen I'm reading bile deniyor bizdeki okuyorum gibi.
0
2002'den beri iki sene hazırlığıydı, dil sınıfıydı, üniversitede ingiliz dili ve edebiyatı'ydı, çevirisiydi, ingilizce röportajıydı derken ingilizce'nin içindeyim. şikayet muhabbetini ilk defa duyuyorum, bilmiyorsam da benim cahilliğim olsun.
ikisi de olur, hatta "read" fiili de kullanılabilir +1
ikisi de olur, hatta "read" fiili de kullanılabilir +1
0
@yukarıdakiler
elbette -ing de kullanılıyor. fakat kullanılması gramer olarak doğru olduğunu göstermiyor. doğrusu geniş zamandır. geniş zamanda yapılır. gramer bu olduktan sonra istersen gelecek zamanda söyle, farketmez.
"i'm reading" cümlesini hiçbir gramer kitabında "okul okuyom" diye göremezsin.
@dinç kuvvetler
şikayet kuralı için şöyle bir şey bırakayım:
forum.wordreference.com
learningenglish.voanews.com
eksisozluk.com
elbette -ing de kullanılıyor. fakat kullanılması gramer olarak doğru olduğunu göstermiyor. doğrusu geniş zamandır. geniş zamanda yapılır. gramer bu olduktan sonra istersen gelecek zamanda söyle, farketmez.
"i'm reading" cümlesini hiçbir gramer kitabında "okul okuyom" diye göremezsin.
@dinç kuvvetler
şikayet kuralı için şöyle bir şey bırakayım:
forum.wordreference.com
learningenglish.voanews.com
eksisozluk.com
0
sekersiz turk kahvesi
Merhaba,"Yirmi yaşındayım ve doğum günüm 18 Temmuz'dur." cümlesindeki tarih kısmının doğru yazılışı nedir ve Türkçe'de bu dil bilgisi kuralı hangi kategori altında anlatılır?Doğru seçenek hangisi:a) doğum günüm 18 Temmuz.b) doğum günüm 18 Temmuzdur.c) doğum günüm 18 Temmuz'dur.d) doğum günüm 18 Temm
Merhaba,
"Yirmi yaşındayım ve doğum günüm 18 Temmuz'dur." cümlesindeki tarih kısmının doğru yazılışı nedir ve Türkçe'de bu dil bilgisi kuralı hangi kategori altında anlatılır?
Doğru seçenek hangisi:
a) doğum günüm 18 Temmuz.
b) doğum günüm 18 Temmuzdur.
c) doğum günüm 18 Temmuz'dur.
d) doğum günüm 18 Temmuzdadır.
e) doğum günüm 18 Temmuz'dadır.
Teşekkür ederim şimdiden.
"Yirmi yaşındayım ve doğum günüm 18 Temmuz'dur." cümlesindeki tarih kısmının doğru yazılışı nedir ve Türkçe'de bu dil bilgisi kuralı hangi kategori altında anlatılır?
Doğru seçenek hangisi:
a) doğum günüm 18 Temmuz.
b) doğum günüm 18 Temmuzdur.
c) doğum günüm 18 Temmuz'dur.
d) doğum günüm 18 Temmuzdadır.
e) doğum günüm 18 Temmuz'dadır.
Teşekkür ederim şimdiden.
0
Belirli bir tarih bildiriyorsa büyük yazılır ve kesme işareti koyulur. C şıkkı doğru. Sadece ay belirtseydiniz küçük harflerle ve ayırmadan yazardık. "Toplantı temmuzda gerçekleşecek."
0
black holes in the sky, teşekkür ederim. Bir soru daha var aklımda:
18 Temmuz'dur değil de, 18 Temmuz'dadır neden demiyoruz? Temmuz'u cümlenin sonunda yüklem olarak kullandığımız için mi "dır, dir" ekini seçiyoruz?
18 Temmuz'dur değil de, 18 Temmuz'dadır neden demiyoruz? Temmuz'u cümlenin sonunda yüklem olarak kullandığımız için mi "dır, dir" ekini seçiyoruz?
0
A-c-e hepsini kullanabilirsin.
Doğrusu yanlışı yok, tamamen senin tercihin.
Doğrusu yanlışı yok, tamamen senin tercihin.
0
C secenegindeki yazim dogrudur. 18 dedigi icin (sayi varsa) Temmuz seklinde yazilir ve sonuna gelen ekler ayrilir.
0
joker hakki
Merhabalar. Doktor seboreik dermatit için 2 losyon bir şampuan verdi. Losyonlar Cleocin T ve Dermovate Saç Losyonu. Dalgınlığıma geldi sormayı unuttum. Bu losyonları hangi sırayla kullanayım ve ne kadar arayla kullanmalıyım? İkisi de uygulandıktan sonra yıkanmıyor sanırım.
Merhabalar. Doktor seboreik dermatit için 2 losyon bir şampuan verdi. Losyonlar Cleocin T ve Dermovate Saç Losyonu. Dalgınlığıma geldi sormayı unuttum. Bu losyonları hangi sırayla kullanayım ve ne kadar arayla kullanmalıyım? İkisi de uygulandıktan sonra yıkanmıyor sanırım.
0
soruna cevap veremeyeceğim ama bu hastalıktan muzdarip olduğum için yazmak istedim.
Ben m-furo merhem kullanıyorum yüzüm için. Şampuan olarak ad head and shoulders clinical strength. m-furo merhemi 3 haftada bir falan sürüyordum. artık çok abartmadıkça sürmüyorum. kendi kendine geçiyor bazen.
şampuan olarak ne verdi doktor?
Ben m-furo merhem kullanıyorum yüzüm için. Şampuan olarak ad head and shoulders clinical strength. m-furo merhemi 3 haftada bir falan sürüyordum. artık çok abartmadıkça sürmüyorum. kendi kendine geçiyor bazen.
şampuan olarak ne verdi doktor?
0
keterol ilk bir süre iyi geliyor sonra hiç bir etkisi olmuyor, seboreik geri geliyor.
head and shouldersclinical strenght +239482384 . çok çok iyi. ama saç döküyor. ama 0 kepek, 0 kaşıntı.
head and shouldersclinical strenght +239482384 . çok çok iyi. ama saç döküyor. ama 0 kepek, 0 kaşıntı.
0
ben de aynı dertten muzdarip olduğum için geldim.
Ketoral için @benaslinda'ya katılıyorum.
Bir süre sonra işe yaramadı.
Bluecap diye bir şampuan var ikinci kullanımda benimki geçti. ama bu iş biraz özen istiyor jöleyle waxla yatarsanız hiçbir şey işe yaramıyor.
Geçmiş olsun.
Ketoral için @benaslinda'ya katılıyorum.
Bir süre sonra işe yaramadı.
Bluecap diye bir şampuan var ikinci kullanımda benimki geçti. ama bu iş biraz özen istiyor jöleyle waxla yatarsanız hiçbir şey işe yaramıyor.
Geçmiş olsun.
0
Jöle, wax vs kullanmam. Doktor zaten bunlar bitene kadar kullan geçmezse başka şeyler deneriz dedi. Bir kullanayım bakalım. Çevremdeki çoğu kişiden de seboreik dermatitin nüksettiğini biliyorum. Tedavi sürecinde de saçları 3'e vurdurayım diyorum, faydası olur mu sizce? :D
0
Dostlar,
Dermatit kalıcı tedavisi şu an için mümkün olmayan bir cilt rahatsızlığı. O sebeple, ne kullanırsanız kullanın geri gelecektir. Buna istinaden de, kullandığınız ürünleri, dermatit bir süre sonra tekrar aktif olduğu için yargılamayın. Birkaç tavsiye:
- Öncelikle, dermatitin ne zaman aktif olduğunu kendiniz anlamaya çalışın. Örneğin, yağlı bir cildiniz var ve günlük ya da en geç 2 günde bir duş almıyorsanız ve bu durumda dermatit aktif olmaya başlıyorsa, bunun çaresi çok düzenli şekilde duş alışkanlığı edinmektir.
-İkincisi, mümkünse "Head and Shoulders" ürünlerini kullanın. Bilhassa da, Türkiye'de bulabilirseniz eğer, "Clinical Strength Dandruff and Seborrheic Dermatitis Shampoo" olarak geçen Head and Shoulders ürününü kullanın. Daha önce de belirtildiği gibi, bu şampuan dermatitin baş düşmanı olsa da, saç sağlığınız için çok iyi olmayabilir (yüz çevresinde ve vücudunuzda rahatlıkla kullanabilirsiniz). Bu yan etkiyi minimize etmek için şöyle bir yol izleyin: dermatiti kontrol altına alana kadar bu şampuanı kullanın (1-7 gün arası). Sonrasında, düzenli şekilde duş almaya devam ederken saçlarınızı bitsel özlü şampuanlarla yıkayın (örneğin argan yağlı şampuanlar). Bu şekilde nem dengenizi düzenli tutarsanız, sürekli Head and Shoulders kullanmanız gerekmeyecektir. Dermatit illa ki yeniden aktif olacaktır bir süre sonra. Sadece o zamanlar bu şampuanı kullansanız yeter.
- Son bir tavsiye, yüzdeki dermatit problemi için aloe vera özlü kremleri veya doğrudan bu bitkinin kendisiyle hazırlayabileceğiniz bir kürü öneririm (internette tarifler bulabilirsiniz). Çok faydasını görürsünüz.
Dermatit kalıcı tedavisi şu an için mümkün olmayan bir cilt rahatsızlığı. O sebeple, ne kullanırsanız kullanın geri gelecektir. Buna istinaden de, kullandığınız ürünleri, dermatit bir süre sonra tekrar aktif olduğu için yargılamayın. Birkaç tavsiye:
- Öncelikle, dermatitin ne zaman aktif olduğunu kendiniz anlamaya çalışın. Örneğin, yağlı bir cildiniz var ve günlük ya da en geç 2 günde bir duş almıyorsanız ve bu durumda dermatit aktif olmaya başlıyorsa, bunun çaresi çok düzenli şekilde duş alışkanlığı edinmektir.
-İkincisi, mümkünse "Head and Shoulders" ürünlerini kullanın. Bilhassa da, Türkiye'de bulabilirseniz eğer, "Clinical Strength Dandruff and Seborrheic Dermatitis Shampoo" olarak geçen Head and Shoulders ürününü kullanın. Daha önce de belirtildiği gibi, bu şampuan dermatitin baş düşmanı olsa da, saç sağlığınız için çok iyi olmayabilir (yüz çevresinde ve vücudunuzda rahatlıkla kullanabilirsiniz). Bu yan etkiyi minimize etmek için şöyle bir yol izleyin: dermatiti kontrol altına alana kadar bu şampuanı kullanın (1-7 gün arası). Sonrasında, düzenli şekilde duş almaya devam ederken saçlarınızı bitsel özlü şampuanlarla yıkayın (örneğin argan yağlı şampuanlar). Bu şekilde nem dengenizi düzenli tutarsanız, sürekli Head and Shoulders kullanmanız gerekmeyecektir. Dermatit illa ki yeniden aktif olacaktır bir süre sonra. Sadece o zamanlar bu şampuanı kullansanız yeter.
- Son bir tavsiye, yüzdeki dermatit problemi için aloe vera özlü kremleri veya doğrudan bu bitkinin kendisiyle hazırlayabileceğiniz bir kürü öneririm (internette tarifler bulabilirsiniz). Çok faydasını görürsünüz.
0
Tüm geri dönüşler için çok teşekkür ederim fakat ben bu losyonları nasıl kullanacağım? :D Asıl sorum buydu.
0
nick bulamadim
Çok kötü kabız olmuşum. Ne önerirsiniz? :'(
Çok kötü kabız olmuşum. Ne önerirsiniz? :'(
0
- Hafif zeytinyağı karıştırılmış su (yarım litreye bir çay kaşığı gibi)
- Kefir
- Bol su
Bunlardan biri veya birkaç yarım gün içinde etki edecektir. Ancak, hâlâ sıkıntı varsa, eczaneye gidip bir ilaç almak iyi olabilir. Geçmiş olsun.
- Kefir
- Bol su
Bunlardan biri veya birkaç yarım gün içinde etki edecektir. Ancak, hâlâ sıkıntı varsa, eczaneye gidip bir ilaç almak iyi olabilir. Geçmiş olsun.
0
Uzun süreli değil. Ayva yedim ondan galiba. Ay çiçek yağı içtim. Faydası olur umarım.
0
kuru inciri zeytinyağında bekletip inciri yeniliyor. ben denemedim ama gördüm.
0
hocam merhaba.uzun vadede kabızlık durumunun rutine binmemesi için sabah ac karna yenilen üç tane gün kurusu(turuncu değilde kahverengi olanlar) kayısı cok işe yarıyor.ben de cok inanmıyordum açıkçası ama cidden cok iyi geliyor ozellikle bagırsaklarınız duzensiz çalışıyorsa.
0
sekersiz turk kahvesi
Merhaba arkadaşlar,Yurtdışından doktorasını alanlar için YÖK'teki denklik süreci nasıl oluyor? Daha spesifik olarak şunu merak ediyorum: yurt dışında doktora yaptığınız bölümün birebir karşılığı mı denklik olarak veriliyor, yoksa çalışma alanınıza uygun bir bölümden mi denklik alıyorsunuz? Örneğin b
Merhaba arkadaşlar,
Yurtdışından doktorasını alanlar için YÖK'teki denklik süreci nasıl oluyor? Daha spesifik olarak şunu merak ediyorum: yurt dışında doktora yaptığınız bölümün birebir karşılığı mı denklik olarak veriliyor, yoksa çalışma alanınıza uygun bir bölümden mi denklik alıyorsunuz? Örneğin ben yurt dışında coğrafya alanında doktora yapıyorum. Ancak Türkiye'den farklı olarak benim bulunduğum ülkedeki coğrafya bölümlerinde beşeri coğrafya alanında siyaset, sosyoloji ve antropoloji karışımı bir eğitim veriliyor. Ben de çalışma alanlarımı sosyoloji ve siyaset bilimi alanlarına daha yakın görüyorum. Dolayısıyla denkliğimi bu alanlardan birinden almam gerekiyor. Ama bu mümkün mü?
Yurtdışından doktorasını alanlar için YÖK'teki denklik süreci nasıl oluyor? Daha spesifik olarak şunu merak ediyorum: yurt dışında doktora yaptığınız bölümün birebir karşılığı mı denklik olarak veriliyor, yoksa çalışma alanınıza uygun bir bölümden mi denklik alıyorsunuz? Örneğin ben yurt dışında coğrafya alanında doktora yapıyorum. Ancak Türkiye'den farklı olarak benim bulunduğum ülkedeki coğrafya bölümlerinde beşeri coğrafya alanında siyaset, sosyoloji ve antropoloji karışımı bir eğitim veriliyor. Ben de çalışma alanlarımı sosyoloji ve siyaset bilimi alanlarına daha yakın görüyorum. Dolayısıyla denkliğimi bu alanlardan birinden almam gerekiyor. Ama bu mümkün mü?
0
Daha gectigimiz aylarda aldim. Doktora denkligi YOK degil, UAK veriyor. Diplomanizda ne yaziyorsa o. Benim alanim da disiplinler arasiydi, genetik ve antropoloji ile kesisiyordu. Doktora aldigim bolum Biyoloji ve Ekoloji Bolumu olarak geciyordu ama diplomada Biyoloji yaziliydi, biyoloji denkligi verdiler.
0
finans mühendisliği ve risk yönetimi okudum, denkliği mühendislik yazmışlardı. pek dikkat ettiklerini sanmıyorum.
0
Haldamir
Merhaba,Yurtdisinda doktora ogrencisiyim, baskonsolosluga gidip ogrenci durumumu onaylatip askerligimi tecil ettirmem gerekiyor. Bunu henuz yapmadim cunku hala masterimdan kalan tecil devam ediyor saniyordum. Lakin Aralik'ta bitmis. Turkiye'ye iki gun once geldim, bugun sokakta gezerken polis GBT ya
Merhaba,
Yurtdisinda doktora ogrencisiyim, baskonsolosluga gidip ogrenci durumumu onaylatip askerligimi tecil ettirmem gerekiyor. Bunu henuz yapmadim cunku hala masterimdan kalan tecil devam ediyor saniyordum. Lakin Aralik'ta bitmis. Turkiye'ye iki gun once geldim, bugun sokakta gezerken polis GBT yapti, yoklama kacagi oldugum ortaya cikti. Sanirim simdi askerlik subesine gitmem lazim, yoksa gitmedigim her gun icin ceza oduyormusum.
Simdi askerlik subesine gidince ne diyecegim ben onlara? Neler olacak?
Yurtdisinda doktora ogrencisiyim, baskonsolosluga gidip ogrenci durumumu onaylatip askerligimi tecil ettirmem gerekiyor. Bunu henuz yapmadim cunku hala masterimdan kalan tecil devam ediyor saniyordum. Lakin Aralik'ta bitmis. Turkiye'ye iki gun once geldim, bugun sokakta gezerken polis GBT yapti, yoklama kacagi oldugum ortaya cikti. Sanirim simdi askerlik subesine gitmem lazim, yoksa gitmedigim her gun icin ceza oduyormusum.
Simdi askerlik subesine gidince ne diyecegim ben onlara? Neler olacak?
0
Yok hiç bir şey odemiyorsun. Sanırım doktora yaptığıni gösteren belge ile şubeye gitmelisin. Ya da pazartesi ara şubeyi yardımcı olurlar
0
Tecil işini halledemezsen ve belirtilen 15 gün içinde gitmezsen 2000 tl ceza kesiyorlar (artmadıysa). Ve her tutanakta cezan katlanıyor. Geçen sürede faiz biniyor vesaire.
Bu yüzden aksatmadan halihazırda doktora öğrencisi olduğunuza dair belgenizi askerlik şubesine iletin ki ceza durumu ortadan kalksın. yüksek lisans için başlangıç tarihinden itibaren 3.5 yıl gibi bir şeydi maksimum tecil süresi. Dolmuş olması normal.
Ve umarım doktora tecili için başvurmanız gereken süreyi geçmemişsinizdir.
Bu yüzden aksatmadan halihazırda doktora öğrencisi olduğunuza dair belgenizi askerlik şubesine iletin ki ceza durumu ortadan kalksın. yüksek lisans için başlangıç tarihinden itibaren 3.5 yıl gibi bir şeydi maksimum tecil süresi. Dolmuş olması normal.
Ve umarım doktora tecili için başvurmanız gereken süreyi geçmemişsinizdir.
0
yaş 35 değilse dert etmeyin. askerlik şubesine gidip işlerinizi halledin.
0
tecil için, doktora yaptığın yerin bağlı olduğun şubeye resmi yazı yazması lazım.
götüreceğin belge ile ancak yoklama kaçağı durumunu bir sonraki celp dönemine kadar kaldırabilirsin.
diye biliyorum.
götüreceğin belge ile ancak yoklama kaçağı durumunu bir sonraki celp dönemine kadar kaldırabilirsin.
diye biliyorum.
0
Hocam çok kafa karıştırmak gibi olmasın ama, sanırım şöyle bir süreç yaşayacaksın:
- Yurt dışında doktora yaptığın için, adres kaydın da yurt dışındadır. Dolayısıyla, askerlik işlemlerini yapacak olan esas kurum bulunduğun ülkedeki konsolosluk olacak.
- İlk iş, Türkiye'de bir askerlik şubesine gideceksin. Orada yurt dışında öğrenci olduğuna dair belgeleri ibra edeceksin. Onlar da bu belgelere istinaden sana geçici bir tecil belgesi verecekler. Sanırım 3 aylık bir erteleme yapılacak. Sonra yurt dışına çıkıp konsolosluğa gidecek ve esas ertelemeyi orada yaptıracaksın.
-Türkiye'deki geçici erteleme için öğrenci belgelerinin orijinalleri ve Türkçe çevirileri gerekecek. Eğer öğrenci belgenin orjinali yoksa, elektronik kopyasıyla da işlem yaptırmayı dene, belki kabul ederler. Ama Türkçe çeviri mutlaka isteyecekler. (Öğrencilik durumunu gösteren vize belgeni de çevirtmen gerekebilir). Yerinde olsaydım, belgelerin orijinallerini evde kendim çevirir, word dökümanı yapar ve yeminli bir tercümana gidip senin çevirilerini onaylamasını isterdim. Öteki türlü, kendileri çevirmeye kalkınca çok uzun sürüyor.
- eğer kafanda 'acaba zorla askere alırlar mı?' gibi bir düşünce varsa, ondan çok korkma. belgeleri falan ibra ettiğin sürece sıkıntı yok. ancak, tüm bu belge toparlama işleri falan biraz can sıkıcı ve pahalı olacak. kolaylıklar dilerim.
- Yurt dışında doktora yaptığın için, adres kaydın da yurt dışındadır. Dolayısıyla, askerlik işlemlerini yapacak olan esas kurum bulunduğun ülkedeki konsolosluk olacak.
- İlk iş, Türkiye'de bir askerlik şubesine gideceksin. Orada yurt dışında öğrenci olduğuna dair belgeleri ibra edeceksin. Onlar da bu belgelere istinaden sana geçici bir tecil belgesi verecekler. Sanırım 3 aylık bir erteleme yapılacak. Sonra yurt dışına çıkıp konsolosluğa gidecek ve esas ertelemeyi orada yaptıracaksın.
-Türkiye'deki geçici erteleme için öğrenci belgelerinin orijinalleri ve Türkçe çevirileri gerekecek. Eğer öğrenci belgenin orjinali yoksa, elektronik kopyasıyla da işlem yaptırmayı dene, belki kabul ederler. Ama Türkçe çeviri mutlaka isteyecekler. (Öğrencilik durumunu gösteren vize belgeni de çevirtmen gerekebilir). Yerinde olsaydım, belgelerin orijinallerini evde kendim çevirir, word dökümanı yapar ve yeminli bir tercümana gidip senin çevirilerini onaylamasını isterdim. Öteki türlü, kendileri çevirmeye kalkınca çok uzun sürüyor.
- eğer kafanda 'acaba zorla askere alırlar mı?' gibi bir düşünce varsa, ondan çok korkma. belgeleri falan ibra ettiğin sürece sıkıntı yok. ancak, tüm bu belge toparlama işleri falan biraz can sıkıcı ve pahalı olacak. kolaylıklar dilerim.
0
sekersiz turk kahvesi durumu guzel ozetlemis. ben de master yaparken yoklama kacagi durumuna dusmustum. yurtdisinda konsolosluga gittim okul belgeleriyle tecil ettiler. o zamanlar 2'ser sene tecil ediliyordu. 30'a kadar boyle gitti sonra oturumu alinca 37ye kadar tecil yapildi. Tecil bitmeden de parasini verdim bitti. Senin de surec buyuk ihtimal ayni olur eger turkiye'ye kesin donus niyetin yok ise.
0
Tesekkurler cevaplar icin, ne oldugunu yazayim da ilerde biri aramadan denk gelirse bilgi sahibi olsun.
Askerlik subesine gittigimde hicbir sekilde tecil islemi yapamayacaklarini ve o anki yoklama kacagi durumumla yurtdisina cikarken sorun olacagi soylendi. O yuzden askerlik yoklamam normal bir sekilde yapildi ve mayis ayinda askere sevk edilecek sekilde kayit edildim. Daha sonra Almanya'ya gidince verdikleri sevk belgeleri ve ozel ogrencilik kaydi icin gereken belgeler ile konsolosluga gittim ve ozel ogrenci kaydimi yaptirdim, konsolosluk MSB ile gereken yazismalari yapti ve askerlik sevkim iptal edilip doktora bitene kadar tecilim yapildi.
Askerlik subesine gittigimde hicbir sekilde tecil islemi yapamayacaklarini ve o anki yoklama kacagi durumumla yurtdisina cikarken sorun olacagi soylendi. O yuzden askerlik yoklamam normal bir sekilde yapildi ve mayis ayinda askere sevk edilecek sekilde kayit edildim. Daha sonra Almanya'ya gidince verdikleri sevk belgeleri ve ozel ogrencilik kaydi icin gereken belgeler ile konsolosluga gittim ve ozel ogrenci kaydimi yaptirdim, konsolosluk MSB ile gereken yazismalari yapti ve askerlik sevkim iptal edilip doktora bitene kadar tecilim yapildi.
0
sekersiz turk kahvesi
Merhaba arkadaşlar,Vücut geliştirme meselesiyle alakalı bir sorum olacak. Bu konuda pek fazla bilgisi olmayan biri olarak sorumun cahilliğini maruz görmenizi rica edeceğim. Sorumun anlamlı olması için öncelikle küçük bir tanıtım bilgisi vermem gerekiyor spor ve yeme düzenimle alakalı. Geçtiğimiz haz
Merhaba arkadaşlar,
Vücut geliştirme meselesiyle alakalı bir sorum olacak. Bu konuda pek fazla bilgisi olmayan biri olarak sorumun cahilliğini maruz görmenizi rica edeceğim. Sorumun anlamlı olması için öncelikle küçük bir tanıtım bilgisi vermem gerekiyor spor ve yeme düzenimle alakalı.
Geçtiğimiz haziran ayında yaklaşık 83 kilo ve 178 boyumla spor salonunda spora başladım. Ağustos ayına geldiğimde 75 kiloya düştüm. Haziran ayında 96 cm olan göbek çevrem, ağustos ayında 91'e indi. Haziran-Ağustos ayları arasında yaptığım spor ve beslenme temel olarak şöyleydi: Haftada 4-5 gün spor salonuna gidip günde yaklaşık 1,5 saat kaldım. Her gün, 15 dakika kardiyo egzersizi yaptım (orta ve yüksek hızlarda [kalp ritmim 165-180 arasında oluyordu]). Sonrasında, göğüs, omuz ve karın egzersizleri yaptım. Kısa bir süre de sırt egzersizi yaptım. Sonrasında yurt dışına çıktığım için 1-2 ay kadar spora ara verdim. Son 2 aydır da düzenli olarak spora tekrar başladım. Yine salonda çalışıyorum ve yine yukarıda bahsettiğim egzersizler çerçevesinde haftada 4-5 gün birer buçuk saatliğine gidiyorum salona. Soruma geçmeden önce, yeme düzenimi de söyleyeyim kısaca. Günde iki öğün (sabah ve akşam) yiyorum. Ayrıca, spordan önce ve sonra toplamda 500 ml kadar protein tozlu süt içiyorum. Akşam yemeğini 5’te yiyorum ve sonrasında başka bir şey yemiyorum. Şeker hiç tüketmiyorum (besinlerin içindeki doğal şeker hariç). Paketli gıda tüketmiyorum. Yediğim iki öğünde de yağ ve karbonhidrat oranını takip etmiyorum (tek baktığım şey yağ ve karbonhidratın her iki öğünde de aşırıya kaçmaması).
Soru: Şu an hâlâ 75 kiloyum ve genel olarak fit durduğumu söyleyebilirim (göbek çevresinin hâlâ 91 cm olduğunu ve çok fit gözükmediğini söyleyebilirim). Göğüsler, omuzlar ve kollar kötü durumda değil; ama fitness görünümünde de değil. Hâlâ yağ oranımı daha aşağı seviyelere çekmek istiyorum. Ancak, artık biraz daha büyük göğüslü ve adaleli bir görüntü kazanmak istiyorum. Yani daha bulky bir görünüm. Bu şekilde bir yeme ve egzersiz temposu ile, bu mümkün müdür? Daha açıkçası şunu merak ediyorum: egzersizleri biraz daha yoğunlaştırabilirim, zira bu zamana kadar kendimi aşırı kastığımı söyleyemem. Ancak, bu zamana kadar daha ziyade vücudumdaki yağlanmayı azaltmak ve daha sıkı bir görüntü elde etmek için spor yaptığım için, yediğim yemek miktarını düşürdüm. Bu tempoda yemeye devam ederek bulky bir görüntü kazanmak mümkün müdür spor temposunu arttırarak? Değilse, aldığım kalori miktarını arttırarak, yine de yağ yakmaya ve göbek çevresini inceltmeye devam edebilir miyim?
Uzunca bir soru olduğu için kusura bakmayın. Okuma zahmetine katlandığınız için şimdiden teşekkür ederim.
Vücut geliştirme meselesiyle alakalı bir sorum olacak. Bu konuda pek fazla bilgisi olmayan biri olarak sorumun cahilliğini maruz görmenizi rica edeceğim. Sorumun anlamlı olması için öncelikle küçük bir tanıtım bilgisi vermem gerekiyor spor ve yeme düzenimle alakalı.
Geçtiğimiz haziran ayında yaklaşık 83 kilo ve 178 boyumla spor salonunda spora başladım. Ağustos ayına geldiğimde 75 kiloya düştüm. Haziran ayında 96 cm olan göbek çevrem, ağustos ayında 91'e indi. Haziran-Ağustos ayları arasında yaptığım spor ve beslenme temel olarak şöyleydi: Haftada 4-5 gün spor salonuna gidip günde yaklaşık 1,5 saat kaldım. Her gün, 15 dakika kardiyo egzersizi yaptım (orta ve yüksek hızlarda [kalp ritmim 165-180 arasında oluyordu]). Sonrasında, göğüs, omuz ve karın egzersizleri yaptım. Kısa bir süre de sırt egzersizi yaptım. Sonrasında yurt dışına çıktığım için 1-2 ay kadar spora ara verdim. Son 2 aydır da düzenli olarak spora tekrar başladım. Yine salonda çalışıyorum ve yine yukarıda bahsettiğim egzersizler çerçevesinde haftada 4-5 gün birer buçuk saatliğine gidiyorum salona. Soruma geçmeden önce, yeme düzenimi de söyleyeyim kısaca. Günde iki öğün (sabah ve akşam) yiyorum. Ayrıca, spordan önce ve sonra toplamda 500 ml kadar protein tozlu süt içiyorum. Akşam yemeğini 5’te yiyorum ve sonrasında başka bir şey yemiyorum. Şeker hiç tüketmiyorum (besinlerin içindeki doğal şeker hariç). Paketli gıda tüketmiyorum. Yediğim iki öğünde de yağ ve karbonhidrat oranını takip etmiyorum (tek baktığım şey yağ ve karbonhidratın her iki öğünde de aşırıya kaçmaması).
Soru: Şu an hâlâ 75 kiloyum ve genel olarak fit durduğumu söyleyebilirim (göbek çevresinin hâlâ 91 cm olduğunu ve çok fit gözükmediğini söyleyebilirim). Göğüsler, omuzlar ve kollar kötü durumda değil; ama fitness görünümünde de değil. Hâlâ yağ oranımı daha aşağı seviyelere çekmek istiyorum. Ancak, artık biraz daha büyük göğüslü ve adaleli bir görüntü kazanmak istiyorum. Yani daha bulky bir görünüm. Bu şekilde bir yeme ve egzersiz temposu ile, bu mümkün müdür? Daha açıkçası şunu merak ediyorum: egzersizleri biraz daha yoğunlaştırabilirim, zira bu zamana kadar kendimi aşırı kastığımı söyleyemem. Ancak, bu zamana kadar daha ziyade vücudumdaki yağlanmayı azaltmak ve daha sıkı bir görüntü elde etmek için spor yaptığım için, yediğim yemek miktarını düşürdüm. Bu tempoda yemeye devam ederek bulky bir görüntü kazanmak mümkün müdür spor temposunu arttırarak? Değilse, aldığım kalori miktarını arttırarak, yine de yağ yakmaya ve göbek çevresini inceltmeye devam edebilir miyim?
Uzunca bir soru olduğu için kusura bakmayın. Okuma zahmetine katlandığınız için şimdiden teşekkür ederim.
0
öncelikle cardio artması lazım kesinlikle. kas oranını artıran şey cardio. spor dışı metabolizmanı hızlandıran da cardio. aynı cardio sürekli yapmak sıkıcı oluyorsa 20 burpee 8 bird dog crunch'tan 2 set ekle ya da haftada 1 gün salona gitme dağda bayırda ağırlık yeleğiyle ya da yüklü sırt çantasıyla yürü.
her gün iki havucu az sirke ve yağ ile rendeleyip salata olarak ye. kilo verdiğine göre iyi caloric deficit'tesin. büyük olmak için büyük yemen lazım. kahvaltıda 6 ile 12 arası yumurta ekle, öğünlerden birine bir kase yoğurt ekle. ye demiyorum burda ekle diyorum.
su içme miktarın ne kadar? erkeksin. işediğinde borudan çıkan renksiz olana kadar su içeceksin. eklemen gereken su miktarını bütün güne dağıtarak iç asla tek seferde 1 litreden fazla içme. vücudun susuz kalıyorsa büyük görünmeni engeller.
büyük olayım ama yağ dağılımı dengeli dağılsın biraz karışık. cardio yaptıkça zamanla spor dışı metabolizman hızlanacak ve bel biraz incelirken geri kalanı biraz büyüyecek böylece hedefin gerçekleşecek. uzun sürer ama mis gibi olur.
şu hareket bu hareket hangisi eğlenceliyse onu yap. kolay gelsin
her gün iki havucu az sirke ve yağ ile rendeleyip salata olarak ye. kilo verdiğine göre iyi caloric deficit'tesin. büyük olmak için büyük yemen lazım. kahvaltıda 6 ile 12 arası yumurta ekle, öğünlerden birine bir kase yoğurt ekle. ye demiyorum burda ekle diyorum.
su içme miktarın ne kadar? erkeksin. işediğinde borudan çıkan renksiz olana kadar su içeceksin. eklemen gereken su miktarını bütün güne dağıtarak iç asla tek seferde 1 litreden fazla içme. vücudun susuz kalıyorsa büyük görünmeni engeller.
büyük olayım ama yağ dağılımı dengeli dağılsın biraz karışık. cardio yaptıkça zamanla spor dışı metabolizman hızlanacak ve bel biraz incelirken geri kalanı biraz büyüyecek böylece hedefin gerçekleşecek. uzun sürer ama mis gibi olur.
şu hareket bu hareket hangisi eğlenceliyse onu yap. kolay gelsin
0
paketli gida, şeker tüketmemek avantaj ama makrolarını sayman lazım. eksik kalori alıyorsan da kas gelişimin yavaşlar. sadece protein almanın da sana faydası yok çünkü yağ ve karbo da çok önemli. sebzeleri ve probiyotik gıdaları da eklemen lazım sindirim sistemin için.
büyümek dediğin şey ağırlık arttırmak. yani geçen ay 5X5 de 30 kilo yapabiliyorken şu anda 40 yapabiliyorsan kas kazanmışsın demektir. ağırlığı arttırmadan senelerce aynı devam edersen kas kazanamazsın sadece var olan hacim korunur. progressive overload diye geçiyor bu kavram.
büyümek dediğin şey ağırlık arttırmak. yani geçen ay 5X5 de 30 kilo yapabiliyorken şu anda 40 yapabiliyorsan kas kazanmışsın demektir. ağırlığı arttırmadan senelerce aynı devam edersen kas kazanamazsın sadece var olan hacim korunur. progressive overload diye geçiyor bu kavram.
0
öncelikle her ikinize de çok teşekkür ederim arkadaşlar. güzel tavsiyelerde bulunmuşsunuz. hepsini dikkate alacağım. @inekadam'a özelden yazmıştım.
orpheus arkadaş, yorumuna dair ufak bir sorum daha var. kalori hesabı yapmayı bir türlü beceremiyorum. o sebeple zaten birebir hesap yapmıyor olsam da genel olarak yağ ve karbonhidrat miktarına dikkat ediyorum diye yazdım. dediğin gibi sebze ve probiyotik alımına da özen gösteriyorum. zaten vejetaryen besleniyorum 5 yıldır; o sebeple bu noktalara bilhassa dikkat ediyorum. sorum senin ikinci paragrafın ile alakalı. çalıştığım ağırlık miktarlarını periyodik olarak arttırabiliyorsam, bu durumda otomatik olarak yeterli beslendiğim sonucuna varabilir miyim? çünkü ben kilo kaybetmeye devam ediyor olsam da, çalıştığım ağırlıkları periyodik olarak arttırabildim şu vakte kadar. herhalde bir noktada artık daha ileri götüremez hale gelirsem, o zaman biraz daha fazla kalori/yağ almam gerekecek diyebilir miyiz?
orpheus arkadaş, yorumuna dair ufak bir sorum daha var. kalori hesabı yapmayı bir türlü beceremiyorum. o sebeple zaten birebir hesap yapmıyor olsam da genel olarak yağ ve karbonhidrat miktarına dikkat ediyorum diye yazdım. dediğin gibi sebze ve probiyotik alımına da özen gösteriyorum. zaten vejetaryen besleniyorum 5 yıldır; o sebeple bu noktalara bilhassa dikkat ediyorum. sorum senin ikinci paragrafın ile alakalı. çalıştığım ağırlık miktarlarını periyodik olarak arttırabiliyorsam, bu durumda otomatik olarak yeterli beslendiğim sonucuna varabilir miyim? çünkü ben kilo kaybetmeye devam ediyor olsam da, çalıştığım ağırlıkları periyodik olarak arttırabildim şu vakte kadar. herhalde bir noktada artık daha ileri götüremez hale gelirsem, o zaman biraz daha fazla kalori/yağ almam gerekecek diyebilir miyiz?
0
ağırlık arttıkça gelişim biraz düz bir ifade olsa da evet. ancak ağırlık arttırabilme kapasiten zaman içinde düşecek bu gayet normal. öyle olmasa 5 sene sonra 500 kilo kaldırıyor olman lazımdı.
daha ileti götürmeme olayına plato deniyor. platoyu aşmanın yolu daha fazla kalori değil aslında ya da tek başına kalori ile olmaz. dinlenme, cardio ve antremanlarda değişiklik yapılması gerekli ama bu limitlere kolay kolay geleceğini sanmıyorum.
daha ileti götürmeme olayına plato deniyor. platoyu aşmanın yolu daha fazla kalori değil aslında ya da tek başına kalori ile olmaz. dinlenme, cardio ve antremanlarda değişiklik yapılması gerekli ama bu limitlere kolay kolay geleceğini sanmıyorum.
0
Psycho Mantis
Bu olay gerçek mi yoksa kolpa mı ? Ben inanmıyorum tabii katiyyen de.https://eksisozluk.com/suriyelilerin-sinir-disi-edilmeye-baslanmasi--6114745?day=2019-07-20
0
Suriyelilere bir tür kimlik kartı veriliyor. Bununla misafir statüsünde kalabiliyorlar Türkiye'de. Bu operasyonlar belki o kartı henüz almamış olanlara yönelik olabilir. AKP seçim yenilgisini biraz da Suriyelilere olan tepkiye bağlıyor. Bu sebeple de böyle bir yola gitmiş olabilirler.
0
ekside bir yazar sunu yazmıs:
haberi size okutayım:
"göç idaresi yetkilileri: kayıtsız göçmenler ve suça karışanlar gönderiliyor
savaştan kaçarak türkiye’ye sığınan suriyeli sığınmacıların yüzde 90’ı kayıtlı"
şimdi okudunuz mu haberi. her 10 suriyeliden 9'unun bir yere gittiği yok, buradalar.
haberi size okutayım:
"göç idaresi yetkilileri: kayıtsız göçmenler ve suça karışanlar gönderiliyor
savaştan kaçarak türkiye’ye sığınan suriyeli sığınmacıların yüzde 90’ı kayıtlı"
şimdi okudunuz mu haberi. her 10 suriyeliden 9'unun bir yere gittiği yok, buradalar.
0
osuran imam
halihazırda 55 puanım var. bir yıldan fazladır her gün az da olsa çeviri yapıyorum. mesela şöyle bir cümleyi ilk olmasa da ikinci okuyuşta çevirebiliyorum: "Although it is hard to define hypnosis, because it has many aspects and degrees, it might be said that hypnosis is a kind of trance (a sleeplik
halihazırda 55 puanım var. bir yıldan fazladır her gün az da olsa çeviri yapıyorum. mesela şöyle bir cümleyi ilk olmasa da ikinci okuyuşta çevirebiliyorum: "Although it is hard to define hypnosis, because it has many aspects and degrees, it might be said that hypnosis is a kind of trance (a sleeplike condition) in which the subject responds strongly to the suggestions of the hypnotist."
en son sınava gireli epey oldu (5-6 yıl); şimdi durum ne bilmiyorum. acaba şimdi sınava girsem şöyle 70 civarı bir puan alabilir miyim? yoksa biraz da bekleyip kasımdaki yökdil'e mi girsem? tereddüdüm şundan: hem param yok, hem de puan düşük gelirse muhtemelen motivasyonum düşecek. tecrübeli dostlar vardır? o 70 gelebilir mi?
en son sınava gireli epey oldu (5-6 yıl); şimdi durum ne bilmiyorum. acaba şimdi sınava girsem şöyle 70 civarı bir puan alabilir miyim? yoksa biraz da bekleyip kasımdaki yökdil'e mi girsem? tereddüdüm şundan: hem param yok, hem de puan düşük gelirse muhtemelen motivasyonum düşecek. tecrübeli dostlar vardır? o 70 gelebilir mi?
0
Deneme sınavı çözüp kendiniz hesaplasanız 70 alıp alamayacağınızı?
0
Puanın yetişmesi gereken bi başvuru vs var mı? Ona göre yds veya yökdil arasında seçim yapabilirsiniz. Sistem genel olarak aynı ancak bol soru çözmek tricklerini bilmek ve soru tiplerine aşina olmak gerekiyor iyi puan alabilmek için. Bence de bikaç deneme çözerek durumunuza bakabilirsiniz. Süreli çözün muhakkak. Ankara dil akademisinin sitesinde üç tane ücretsiz deneme var, ordan başlayabilirsiniz. Çözümlü videoları var YouTubeda sınavdan sonra da onları izlersiniz iyice netleşir. Başarılar şimdiden
0
etna
Örneği verebilir misiniz?Benim aklıma sadece ailece görüşen bekar bir erkekle evli bir kadının bir ortamda yalnız kalması geldi. Yani görünüşte sakıncası yok ama etik olarak yanlış bir hareket.
Örneği verebilir misiniz?
Benim aklıma sadece ailece görüşen bekar bir erkekle evli bir kadının bir ortamda yalnız kalması geldi. Yani görünüşte sakıncası yok ama etik olarak yanlış bir hareket.
Benim aklıma sadece ailece görüşen bekar bir erkekle evli bir kadının bir ortamda yalnız kalması geldi. Yani görünüşte sakıncası yok ama etik olarak yanlış bir hareket.
0
Hangi etik üstadım? Dinlerin ortaya koyduğu etik mi, yoksa çağdaş medeniyet etiği mi? Bir erkeğin bir kadınla yalnız kalması, örneğin, ne sakıncalıdır ne de etik dışıdır benim etik anlayışımda.
0
karşı cins arkadaşın evinde kalmak. aslında bir sakıncası yok ama bir sürü insana göre çok yanlış
0
bir kamu görevlisinin şüpheli birinin elini sıkması.
ne var bunda değil mi? fotoğrafını çekerlerse görevden alıyorlar.
ne var bunda değil mi? fotoğrafını çekerlerse görevden alıyorlar.
0
etiği ahlakla karıştırmayınız efendim, sizin için gayri ahlaki olabilir fakat etik bilimi iki kişinin aynı evde kalmasıyla ilgilenmez. bana göre de doğaya en çok zarar veren firmaların sempati kazanmak amacıyla sağa sola milyonlar akıtması. görünüşte elbette sakıncası yok fakat düzenin devamını sürdürür nitelikte olduğu için etik değil. www.youtube.com
0
yurt dışında çalıştırmak için işçi götürüyorum. yaklaşık 200 kişi.
adamlara uzun süreli çalışabileceği iş bulmuş oluyorum. ve iyi maaş alıyorlar dolar üzerinden.
ayrıca şirkete kalifiye eleman bulmuş oluyorum ve güvenilir işçi aramasına gerek kalmıyor. her iki taraf için de faydalı bir durum.
ben burada her işçiye desem ki bana 1000 dolar verin iş bulduğum için, (maaşının üçte biri sadece) hepsi verir. 200 bin dolar yapar.
yapıyor muyum? hayır, etik değil.
adamlara uzun süreli çalışabileceği iş bulmuş oluyorum. ve iyi maaş alıyorlar dolar üzerinden.
ayrıca şirkete kalifiye eleman bulmuş oluyorum ve güvenilir işçi aramasına gerek kalmıyor. her iki taraf için de faydalı bir durum.
ben burada her işçiye desem ki bana 1000 dolar verin iş bulduğum için, (maaşının üçte biri sadece) hepsi verir. 200 bin dolar yapar.
yapıyor muyum? hayır, etik değil.
0
sekersiz turk kahvesi
Merhaba arkadaşlar,Bir arkadaşım için iyi bir psikolog önerisine ihtiyacım var. Daha öncesinde psikolog aramadık ve bu alanda kim nasıldır bilmiyoruz. Öneriniz ya da bir yönlendirmeniz olursa sevinirim.
Merhaba arkadaşlar,
Bir arkadaşım için iyi bir psikolog önerisine ihtiyacım var. Daha öncesinde psikolog aramadık ve bu alanda kim nasıldır bilmiyoruz. Öneriniz ya da bir yönlendirmeniz olursa sevinirim.
Bir arkadaşım için iyi bir psikolog önerisine ihtiyacım var. Daha öncesinde psikolog aramadık ve bu alanda kim nasıldır bilmiyoruz. Öneriniz ya da bir yönlendirmeniz olursa sevinirim.
0
selam,
bu konuda öncelikle arkadaşınızın hangi konuyla ilgili destek alacağı önemli. önce bunu belirlemek ve ona göre yönlendirme yapılmalı.
2017 yılında bilgi üniversitesi psikolojik danışmanlık merkezi'ne başvurmuştum. bu merkez bilgi üni.dışındakilere de hizmet veriyordu ancak çok sıra olduğu için beni birlikte dışarıdan çalıştıkları psikologlara yönlendirmişlerdi. bu sayede seans ücreti %50 indirimle terapilerime başlamıştım. 2019 şubat ayına kadar Burçak Özdemir'den terapi aldım. kendisini çok sever ve sayarım. kliniği de şurada. öncelikle bilgi üni.yi zorlayın derim. olmazsa onlar sizi birine yönlendirsin. aksi takdirde maddi açıdan baya zorlayabiliyorlar.
www.butunpsikoloji.com
bu konuda öncelikle arkadaşınızın hangi konuyla ilgili destek alacağı önemli. önce bunu belirlemek ve ona göre yönlendirme yapılmalı.
2017 yılında bilgi üniversitesi psikolojik danışmanlık merkezi'ne başvurmuştum. bu merkez bilgi üni.dışındakilere de hizmet veriyordu ancak çok sıra olduğu için beni birlikte dışarıdan çalıştıkları psikologlara yönlendirmişlerdi. bu sayede seans ücreti %50 indirimle terapilerime başlamıştım. 2019 şubat ayına kadar Burçak Özdemir'den terapi aldım. kendisini çok sever ve sayarım. kliniği de şurada. öncelikle bilgi üni.yi zorlayın derim. olmazsa onlar sizi birine yönlendirsin. aksi takdirde maddi açıdan baya zorlayabiliyorlar.
www.butunpsikoloji.com
0
@tok oldugumuz halde yaftalar yiyoruz; çok teşekkür ederim.
hangi konuda destek alacağı önemli, haklısınız. dediğim gibi ilk kez bu konuda araştırma yaptığımız için düşünemedim bunu yazmayı. ama kısacası, sağlık problemleri ve profesyonel yaşam stresinin birleşmesinden kaynaklı bir ruh hali bozukluğu diye özetlesem herhalde arkadaşımın durumunu fazlasıyla basite indirgemiş olmam. tavsiyeniz üzerine araştırma yapacağız.
hangi konuda destek alacağı önemli, haklısınız. dediğim gibi ilk kez bu konuda araştırma yaptığımız için düşünemedim bunu yazmayı. ama kısacası, sağlık problemleri ve profesyonel yaşam stresinin birleşmesinden kaynaklı bir ruh hali bozukluğu diye özetlesem herhalde arkadaşımın durumunu fazlasıyla basite indirgemiş olmam. tavsiyeniz üzerine araştırma yapacağız.
0
Arkadaşınızın sorununa göre bir öneri yapılabilir. Her psikolog her konuda uzman değildir.
Genel tavsiyem şu,
-insan ilişkileri, evlilik, aile sorunları, yalnızlık hissi vb hastalık olmayan durumlar için psikolojik danışman tercih edin.
-Bir psikolojik bozukluğu varsa (depresyon,anksiyete vb.) o zaman o konuda uzmanlaşmış bir klinik psikolog tercih edin. Akademik kariyeri olmayan birinden çok da uzmanlık beklemeyin.
Bir de lütfen internetteki reklamlara kanmayın.
Genel tavsiyem şu,
-insan ilişkileri, evlilik, aile sorunları, yalnızlık hissi vb hastalık olmayan durumlar için psikolojik danışman tercih edin.
-Bir psikolojik bozukluğu varsa (depresyon,anksiyete vb.) o zaman o konuda uzmanlaşmış bir klinik psikolog tercih edin. Akademik kariyeri olmayan birinden çok da uzmanlık beklemeyin.
Bir de lütfen internetteki reklamlara kanmayın.
0
Merhaba hangi şehirde yaşıyorsunuz bilmiyorum ama ben burayı kullanıyorum. Şehrinizdeki tüm psikologlar burada var. Yorumlarıda var. Umarım sizin için faydalı olur.
(git: doktorbilgini.com)
(git: doktorbilgini.com)
0
nick bulamadim
bunun doğrusu mgk'de değil mi? neden mgk'da yazılıyor? tdk'de mesela doğrusu. google'da arattım mgk'de diye kullanmamış hiçbir gazete.
bunun doğrusu mgk'de değil mi? neden mgk'da yazılıyor? tdk'de mesela doğrusu. google'da arattım mgk'de diye kullanmamış hiçbir gazete.
0
bu uzun süredir yapılan bir tartışma. türkçe'de tüm sessiz harfler önüne "e" harfi konularak okunur. dolayısıyla da, evet, doğrusu megeke'dir. ancak, sanıyorum arapça'da k harfinin iki harfli okunuşundan kaynaklı olarak dilimize bulaşmış bir beladır bu ka okumaları. bir de tabi, pekeke gibi bazı ayrımlar vardır ki, teknik bir gramer problemi olmaktan öte, siyasi bir durum almıştır. umarım bir dil bilimci bu yazınızı görür de daha iyi bir açıklama sunar. benden bu kadar çıkıyor ancak.
0
Kısaltmaların sonuna eklenecek ekler kelimeleri açık okunuşlarında uyumlu olarak eklenir. Milli Güvenlik Kurulunda şeklinde olması gerektiğinden MGK'da şeklinde yazılır. Türkçe kısaltmalarda görüldüğü üzere açık okunuşlarına uyumlu ek gelir.
0
Evet doğrusu MeGeKe şeklinde okumak ancak bunlara galat-ı meşhur yani yaygın yanlış deniyor. kürtçü terör örgütünün isim kısaltması ise üstte de söylendiği gibi siyasi bir hâl aldığından istisna niteliğinde. Onun dışındakilerin kullanımı yanlış ancak galat-ı meşhur lügat-i fasihten evladır, yani yaygın yanlış doğru kullanımdan daha önceliklidir anlayışı var.
0
asıl cevabı vermişler zaten, olay galat-ı meşhur. fakat bir yanlışı düzeltmeden edemicem. kısaltmaya gelen ekler son harf nasıl okunuyorsa ona göre şekil alır. mesela TBMM'ne(türkiye.... meclisi'ne) değil TBMM'ye(m harfi) deriz. ha oldu da küçük harf kısaltması yapıyoruz o zaman gelen ek açılımına uygun konulur. av.ı, dr.u, vb...
kaynak göster diyenler için: tdk.gov.tr
kaynak göster diyenler için: tdk.gov.tr
0
mayday
Askerlik ve bakaya durumu hakkında bilgisi olanlar cevaplarsa sevinirim.1989 doğumluyum. Tezsiz yüksek lisansdan 2016 yılında mezun oldum ve yaklaşık 1 senedir bakaya durumundayım. Bu güne kadar hiç yakalanmadım ve hakkımda hiç tutanak tutulmadı. Askere gitmek gibi bir düşüncem yok.Şimdi pasaport al
Askerlik ve bakaya durumu hakkında bilgisi olanlar cevaplarsa sevinirim.
1989 doğumluyum. Tezsiz yüksek lisansdan 2016 yılında mezun oldum ve yaklaşık 1 senedir bakaya durumundayım. Bu güne kadar hiç yakalanmadım ve hakkımda hiç tutanak tutulmadı. Askere gitmek gibi bir düşüncem yok.
Şimdi pasaport almak istiyorum. Benimle benzer durumda olup da pasaport alan varmı? Emniyette ne gibi sıkıntılar çıkıyor? Neler yapmalıyım/yapmamalıyım?
1989 doğumluyum. Tezsiz yüksek lisansdan 2016 yılında mezun oldum ve yaklaşık 1 senedir bakaya durumundayım. Bu güne kadar hiç yakalanmadım ve hakkımda hiç tutanak tutulmadı. Askere gitmek gibi bir düşüncem yok.
Şimdi pasaport almak istiyorum. Benimle benzer durumda olup da pasaport alan varmı? Emniyette ne gibi sıkıntılar çıkıyor? Neler yapmalıyım/yapmamalıyım?
0
Emin değilim, ancak bakaya durumunda olmak pasaport almanıza engel değildir diye sanıyorum. Zira bakaya olmak, yoklama kaçağı olmak demek oluyor. Asker kaçağı değilsiniz yani. İkisi farklı. Bakaya durumunun maddi bir cezası oluyor bir tek. Pasaport alabileceğinizi düşünüyorum. Lakin, emin olmadığımı tekrar belirteyim.
0
Pasaport başvurunuzu alırlar, pasaportu da almanızda bir engel yok, fakat başvuru esnasında gbt yaptıkları için muhtemelen başvurudan hemen sonra askerlik şubesine götürürler.
Mesai saatleri dışında bir gbt sorgulamasına girerseniz size sadece tebliğde bulunurlar. 15 gün içerisinde şubeye gitmenizi isterler. O tebligattan bir iki gün sonra gbt den düşersiniz.
Eğer kaçaklık durumundan eminseniz ve pasaporta da mecbur başvuracaksanız, sanırım önce kendinizi mesai saati dışında yakalatmanız en mantıklısı.
Mesai saatleri dışında bir gbt sorgulamasına girerseniz size sadece tebliğde bulunurlar. 15 gün içerisinde şubeye gitmenizi isterler. O tebligattan bir iki gün sonra gbt den düşersiniz.
Eğer kaçaklık durumundan eminseniz ve pasaporta da mecbur başvuracaksanız, sanırım önce kendinizi mesai saati dışında yakalatmanız en mantıklısı.
0
Başvuru esnasında yakalanmanız görünecek zaten emniyette olduğunuz için orada 15 gün içinde askerlik şubesine gitmeniz gerektiğini belirten tutanağa imza atıp çıkacaksınız. Takribi 15 gün içinde de adresinize 800 kira civarı bir ceza gelecek.
0
sanıyorum ki soruyu tam anlatamamışım. bahsettiğim durumun yurtdışına çıkışa yada pasaport almaya engel olmadığını biliyorum. öğrenmek istediğim pasaport başvuru sürecindeki sorunları öğrenmek istiyorum.
0
Hocam çok farklı iki konu, pasaport başvurunuz esnasında pasaport başvurunuzla alakalı hiç bir sorun yaşamayacaksınız. Fakat nasıl alelade bir yerde mesai saati içinde yapılan gbt sonucu askerlik şubesine tesliminiz yapılıyorsa, pasaport başvurunuz alındıktan sonra da aynı şey olacak.
Mesai saati dışındaki yakalanmalarda ise tutanak imzalatırlar ve gbt den düşersiniz belli bir süre ( yaklaşık 1 bucuk 2 ay)
Mesai saati dışındaki yakalanmalarda ise tutanak imzalatırlar ve gbt den düşersiniz belli bir süre ( yaklaşık 1 bucuk 2 ay)
0
@ligussaraa,
peki sizce mesai saati dışında kendi isteğimle bir polise yakalansam ve hemen 1-2 gün içinde pasaporta başvuru yapsam, başvuru yaparkende polisin imzalattığı kağıdı göstersem, polisin beni askerlik şubesine götürmesini engeller mi? (çünkü şubeye bile gitmek istemiyorum)
mantıklı olarak yapılması gereken bu mu?
peki sizce mesai saati dışında kendi isteğimle bir polise yakalansam ve hemen 1-2 gün içinde pasaporta başvuru yapsam, başvuru yaparkende polisin imzalattığı kağıdı göstersem, polisin beni askerlik şubesine götürmesini engeller mi? (çünkü şubeye bile gitmek istemiyorum)
mantıklı olarak yapılması gereken bu mu?
0
Hocam o imzaladığın kağıt elinde olduktan sonra polis seni hiç bir yere götürmez.
Eğer kaçak oldugundan eminsen ve şubeye de gitmek istemiyosan (ki gitme zaten) izleyeceğin en mantıklı yol bu. 130-140 lira arası bir para cezası geldi bana da ilk ve tek tutanağımdan 2-3 ay sonra.
Eğer kaçak oldugundan eminsen ve şubeye de gitmek istemiyosan (ki gitme zaten) izleyeceğin en mantıklı yol bu. 130-140 lira arası bir para cezası geldi bana da ilk ve tek tutanağımdan 2-3 ay sonra.
0
miss cebrail
merhaba ekşi sözlük sakinleri- yabancı bi konferans için ilk defa makale özeti göndereceğim- hocalarımdan biri özetimde yararlandığım bir kaç kaynağın ismini yazmamı önerdi acaba bi abstractta referans yazılmalı mı?
merhaba ekşi sözlük sakinleri- yabancı bi konferans için ilk defa makale özeti göndereceğim- hocalarımdan biri özetimde yararlandığım bir kaç kaynağın ismini yazmamı önerdi acaba bi abstractta referans yazılmalı mı?
0
Atlıntı yaptıysan mantıken vermen lazım da benim bildiğim genelde orada referans pek tercih edilmez zaten. kendi çalışmanı özetliyorsun sonuçta.
0
